Polyannacılık ve Nötrcülük Nedir?

Asya Öztürk
Asya Öztürk 4 yıl önce

Hayat iyi ve kötü olaylarla doludur. Ders alınacak bir çok olay durum her an her yerde gerçekleşmektedir. Bu yaşam alanında başımıza gelen her olaya tamamen kayıtsız şartsız pozitif bakmak ve aşırı iyimser yaklaşmak, insanın gerçeği görememesidir. Olaylara aşırı pozitif veya aşırı negatif yaklaşmak yerine nötr kalmak en iyi yöntem olacaktır. Nötürcü olmak! İnsanlar olaylara öz varlıklarını kattıkları oranda sevinir ya da acı çekerler. Yani içselleştirmek her zaman iyi değildir. Hayat bir oyun sahnesi ise, bizler de rol alan oyuncularız ve ona göre rolün hakkını vermeliyiz.

 Bir film ya da tiyatro sahnesinde bir oyuncunun gözyaşlarının ya da kahkalarının sahte olduğunu hem oyuncunun kendisi bilir, hem de seyirciler bilir. Oyuncu burada oyunu oynar ama kendi varlığını tamamen oyuna katmaz. Yani aslında özünde bir yaklaşımı vardır. Hindistan’da eski bilgeler hayatı bir tren garına benzetirler. Tren garında bekleyenler, bekleme odasındaki televizyonu sehpayı ya da herhangi bir eşyayı içselleştirmezler. Onların kendilerine ait olmadıklarını çok iyi bilirler. Ve bilirler ki trenleri gelecektir ve onlar oradan ayrılacaklardır. Bizim de dünya hayatına karşı böyle bir yaklaşım sergilememiz gerekir. Yani bilgeliğin yolunda ilerlerken, dünyada var olan her şeyin sadece dünyaya ait olduğunu idrak etmek gerekiyor. Hiçbir metaı malzemeyi içselleştirmemek ve tüm hayat enerjisini dünya metaına yönlendirmemek gerekiyor. Tüm çekiciliğine rağmen dünya bir bekleme odasına çok benziyor. Bu bekleme odasındaki her türlü eşya bu odaya aittir ve yolcu bunların hiç birini yanında götürmeden, treni geldiğinde gidecektir. Fakat bu nötürcülük, asla Polyannacılıkla karıştırılmamalıdır! Nötrcülük, hayatı çok derinlemesine içselleştirmeden, sadece rolünün hakkını vermek ve geri çekilmektir. Polyannacılık ise tamamen ciddiyetsiz bir yaklaşımdır. Zarar vericileri daha çok cesaretlendiren bir geri adımdır.

Polyannacılık esasına biraz daha değinelim: Bu aşırı iyimser yaklaşım, iş yerinde iseniz, daha çok ezilmekten başka bir şey getirmez. İkili ilişkilerde sonuç yine altta kalmak ve ezilmek olacaktır. Karşınızdaki insan, sizi ezmek üzere hamle etmiş bir otomatik insan modeli ise, polyannacılık işleri daha da kötüleştirir. Pekiyi bunun zıddı olarak,  aşırı negatif ve agresif bir yaklaşım işleri düzeltir mi? Bu yaklaşım da tıpkı polyannacılık yaklaşımı gibi işleri berbat etmekten başka işe yaramaz. Her bir olay farklı, kendine has özellikleri ile belirir. Yani her kapıyı açacak tek bir anahtarımız olmadığı gibi, her olayda bizi muzaffer kılacak bir kalıp çözüm yöntemimiz de yoktur. Her olay, kendi içinde, benzersizdir ve benzersiz bir yanıt bekler. Yaklaşım da ona göre ayarlı olmalıdır. Dünyada acı çekmemek için başvurulacak en iyi yol, olaylara nötr bir yaklaşım sergilemek ve olayları dışarıdan izler gibi izleme becerisi kazanmaktır. Yani aşırı pozitiflik de aşırı negatiflik de zararlıdır. Nötr kalmak daha iyidir. O zaman çok daha tutarlı kararlar alınabilir ve çözümler ortaya konabilir. İnsanın kendini var gücüyle olayın içine katması, ona kendi duyguları ile birlikte katılması demektir. İşte bu durum sağlıklı karar vermeyi engeller.


Yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap.
Koyu Tema
Geri Bildirim