Türkiye üç yanı denizlerle çevrili olması ve batı-doğu / kuzey-güney doğrultularında yer şekillerinin oldukça değişken olması sebebiyle farklı iklim şartlarının aynı anda yaşandığı bir ülke. Bu durum nedeniyle genel olarak bir değişimden bahsetmek biraz havada kalır açıkçası. Türkiye'de iklim değişikliği sonuçlarının her bölge için kendi içerisinde analiz edilmesi ve buna göre önlemler alınması daha uygun.
Küresel ısınma denilen şey bir çok otorite tarafından kabaca dünya üzerindeki ortalama sıcaklık değerlerinin değişmesi olarak nitelendiriliyor. Bu değişime insan faaliyetleri sonucu oluşan dizginlenemeyen artık ürünlerin sebep olduğu düşünülüyor.
Peki ortalama sıcaklık nedir? Bir köpeğiniz olduğunu düşünün. Onu gezdirme çıkardınız, köpeğinizde bir tasma var tasmanın ipi ise bir metre uzunluğunda olsun. Köpeğin hareket alanı günlük sıcakları temsil etsin, sizin durduğunuz alan ise ortalama sıcaklıkları. Köpeğin hareket alanı sizin konumunuza göre değişecektir. Aşağıdaki grafik bu durumu oldukça iyi açıklıyor; belirgin kırmızı çizgi ortalama sıcaklık, etrafındaki alan ise günlük sıcaklık değişimleri olarak nitelendirilebilir:
Bunun sonucu olarak bir bölge yıl içine otuz gün boyunca sıfırın altındaki sıcakları görüyorsa ortalama sıcaklar yükseldikçe bu değer gittikçe azalacak ve kışın kar yağan bu bölgeye belki bir daha hiç kar yağmayacaktır. Bunun ilk fark edilen sonucu yazları bölgede yaşanan kuraklıklar olacaktır. Ayrıca bölgeye düşen yağışlar artık kar değilde yağmur şeklinde olacağından sel gibi doğal afetler daha sık yaşanmaya başlayacaktır. Bunlar sadece yerel sonuçlar arasında ilk akla gelenler.
Tarihe baktığımızda iklimde yaşanan farklılıkların insanlık tarihinde çok büyük değişimlere sebep olduğunu görürüz. Örneğin bir çok tarihçi Kavimler Göçünün sebepleri arasında artan kuraklık olduğu konusunda hemfikir. Nüfus bu kadar fazla iken gerçekleşebilecek bu değişikliklerin geçmişe nazaran çok daha vahim sonuçlar doğurabileceği aşikar. Fakat geçmişten farklı olarak yaklaşan tehlikeyi görebiliyor sebep ve sonuçlarını bilim yoluyla elde edebiliyoruz. Elimizde bu kozlar varken yaklaşan tehlikeyi çok daha rahat karşılayıp yoluna koymak adına bir şeyler yapabiliyor olmamız gerek diye düşünüyorum.
Isınıcaz :)