İşsiz Bir Öğretmenin Eğitim Sistemi Eleştirisi

Türk Tarihine baktığımızda eğitim ve öğretim alanında birçok değişme, gelişme ve gerileme yaşandığını bilmekteyiz. Diğer Türk devletleri ve Osmanlıya kadar devam eden medreseler eğitimin temel direğini oluşturmaktaydı. Cumhuriyetin kabulünden sonra Latin Alfabesi'ne geçiş ve okulların çeşitlenmesi tarihi süreç boyunca devam etmiştir. Peki ya şimdi? Günümüzde verilen eğitimin ne kadarı doğru diye bakacak olursak o kadar boş bir sistemle karşı karşıyayız ki... Ben bir edebiyat bölümü mezunuyum, formasyon aldım ve bu belgeyle her hangi bir okula girme ihtimalim çok yüksek. Göze ne kadar güzel gelse de bir sınıfa girdiğimde ne anlatacağımı bilmiyorum. Neyi ne kadar vermeliyim öğrenciye? Muamma.. Sistemin yetiştirdiği öğretmenim ama peki ya sistem ne kadar boş gelin bir de ona bakalım? Okuduğum üniversitede 1 dönemden fazla derslerim boş geçti ve formaliteden sınavlara girdik. Gel gör işte ben şimdi hangi öğrenciye faydalı olabileceğim o konuda muamma. Benim artık mezun olduğumu varsayarak bakarsak; peki ya benden sonra gelen nesil ne yapacak? İnanın ki bu konu daha muamma :) Teog için kendini yıpratan öğrenci ve aileleri bir anda kaldırılan sistemin içinde kayboldular. Diğer şoku ygs-lys için hazırlanan öğrenci ve aileleri yaşadı. Eğitim sisteminin içinden biri olarak hepimiz kocaman bir kaosun içinde kaldık. Öğrenci neye nasıl çalışacağını bilmiyor, keza öğretmenin neyi nasıl anlatacağı konusunda hiçbir fikri yok. Çocuklar nasıl liseye girecek, hangi bölümü hangi üniversitede okuyacaklar? Ülkece kafamız karışık bir dönemdeyiz. Üniversiteyi bitirmiş bulunmaktayım bu karışık sistemin içinden sıyrıldım ama uzun zamandır kendi mesleğimi yapamamaktayım. Geçen gün gözümü kararttım ve önüme gelen her işe başvurdum. Sonuç ise traji komik... Özel asistan arayan bir beyefendi bana iş teklif etti. Ama nasıl bir asistanlık çay getirmekten, tırnak kesmeye ve diğer gayrı resmi özel işlere kadar hepsinden sorumluymuşum. Resmen bana hakaret etti ve suratına telefonu kapattım. Çünkü ben beş seneyi tırnak kesmek ve diğer özel işleri yapmak için okumadım. Ücretli öğretmenlik yapayım vatana millete faydalı olayım dedim. Dediğimle kaldım yol masrafım ve emeğimi göz ardı etsem bile Afrika açlık sınırının altında aldığım ücret yetmedi tabi ki bana. Böyle olunca işssiz kaldım ve evde kpssye çalışmaya başladım. Bir de ne duyayım kpss kalkıyormuş? Peki yerine ne gelecek tabi ki kimsenin fikri yok... İşte böyle karmaşaların olduğu bir ülkede siz nitelikli eleman bile olsanız niteliksiz bir maaşa mecbur kalıyorsunuz. Sonra bakıyorsunuz ki ilkokul mezunu olan müdürünüz size emirler yağdırıyor. Kafanızda çeşitli sorular dönmeye başlıyor. Ben ne için okudum, nerelerden bugüne geldim ve nereye doğru gidiyor geleceğim? Emin olun ki hiçbirinin cevabını bulamayacaksınız. Son üç senedir mezun arkadaşlarım ve ben de dahil olmmak üzere cevabını bulamadık. Evet nitelikli eleman olduk, yeri geldi vatan, millet için niteliksiz elemandan daha az maaşa kanaat getirdik sonuç olarak kendimizi savunacak bir cümle bile söyletmediler ve söyletmeyecekler bizlere...